Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gece

Üstümüze her gün serilen karanlık örtünün seyirlik sakinliğine sarılıyorduk, tüm çirkin yüzlerin   oyunlarına inat. Güzellikleri görmek ve yaşamak tasasıyla geçiriyorduk günlerimizi. Ay dolu bir yazın denize düşmüş ışığına sığınıyorduk çoluk çocuk. İçimiz dünya doluyordu. Nasıl genişliyordu zamanlarımız bir bilseniz. Bu kaçamak limanlarımız için katlanıyorduk günün her türlü çelme takan oyuncularına sanki. Gecenin sakin sularında düşlerini yüzdürüp ufukları ayaklarının dibine getirmek. Ah insan istedikten sonra neler olmaz, öyle değil mi? Kurup kurup attıklarımızın yanında daha kurulacak olan tüm düşlerimiz hayrına sabahların serininden gecenin huzuruna haydi bir yakamoz daha yakala. Örtünüyordu kırılan kalplerimizin taşkın kırmızısı. Bir yalnızlık içine çekiliyorduk kendi kuyumuza doğru ve oradan ışıl ışıl parlayan gözlerimizle bakıyorduk. Kurtların uluyan ikliminden kendi çölümüze bir kül fırtınası yıkılıyordu üzerimize. Yabancı suların aydınlık ve tanıdık yüzü oluyordu gec