Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yazar

Nereden nasıl başlanır kim yazar ne yazar ve sorunun en afillisi nasıl yazar? Okurluğumun olgunlaşmaya başladığı dönemlerde olsa gerek yazarların nasıl yazdıklarıyla ilgili yazılar dikkatimi çekmeye başlamıştı. Mesela Orhan Pamuk bir röportajında anlatıyordu nasıl yazdığını ve yazmaya başladığını. bir ofisinin olduğunu her sabah düzenli olarak ofisine gidip çalıştığından söz ediyordu. Öncelikle yazacağı konuyla ilgili araştırmalar yaptığını, düzenli okuduğunu ama her gün disiplinli olarak bir A-4 boyutunda mutlaka yazdığının söylüyordu. Franz Kafka'nın yayımcısı Max Brod'la ilgili bir kitapta onun Kafka'nın nasıl yazdığını anlattığını anımsıyorum. Kafka'nın küçük defterlere yazdığını ve özellikle mekan olarak cafeleri ve pastahaneleri seçtiğini hatırlıyorum. Ben de bu etkiyle olsa gerek Kafka'yı küçük pastahanelerde okuduğumu hatırlıyorum. Dostoyevski'nin Suç Ve Ceza'yı yazma sebebinin kumar borcunu ödemek için olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Kısa s

Okur

İnsanoğlu doğar, büyür ve okur. Dünyayı dolaşır isteği her zaman aralığında. Sabahın seherinde Çin denizinde güneşin nazlı salınışı izlerken sabah kahvesinde Paris'in romantik sokaklarında ya da canının çektiği zamanlarının birinde orta çağ Roma'sında, Asya bozkırlarında kısacası istediği zamanlarda ve coğrafyada olma konforuna sahiptir okur. Bazen bir sevda destanın duygusallığın da sallanırken bazende ölüm kalım mücadelesinin heyecanının içinde dolanabilir. Okur her şeyden önce yazarın hafızasına tanıklık eder. Gözlerinin heyecanla gördüklerine, göz yaşlarına, kelimelerinden taşan coşkuya ve beyninin içindeki  kıvrımların dolambaçlı labirentlerine tanıklık ederler. Kendi gözünün gördüklerinin dışında her kitabın sayfalarını havalandırdığında başka bir insanın duygusuna ve bilgisine teslim olup hiç bilemeyeceği bir hayatı kendi anının içinde soluyabilir. Okur hiç bitmeyen bir masalı yaşar. Dünyanın hafızası kadar sonsuz bir alanda kendi haline göre istediği yerden isteği yer