Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mavi-Eflatun-3

Tek düze bir ritim. Mavi dalgın, eflatun beklemekte. Dalgaların sesi yavaştan hızlıya yavaşa Mavinin uyanışına, Eflatunun bekleyişine eşlik eder.            Mavi:  Kabaran denizlerin üstündeki köpükler tek tek yok oluyor.              Köpüklerin ardından saydam bir mavi;              Parıldıyor, ışık dibe iniyor;              Oynaşan balıkların yanına kadar çekiyor insanı.              Işık hızlandırıyor yolculuğu.              Dört bir yanın, üstün, altın Mavi.              Gözlerin uzakları aradığında              Bakışların sisler arasında kayboluyor.                 Ufuk çizgisinde mavinin beyaza yakın rengi.              Sınırsızın içinde insan, bir nokta,( küçük bir karınca gibi)              Zavallı ve çaresiz hissediyor kendini. Eflatun:               Mavi’nin kıyısındayım şimdi.               Biliyorum canlanacak renklerim.               Eskisi gibi tüm gözlerin perdelerindeki,               Buğulu düşler canlanacak.               Sevgil

Mavi-Eflatun-2

  İnceden bir müzik. Derinlerden sızan tiz bir çığlık gibi. Zirve noktasında sarsacak her bir kişiyi. Ağır ağır dinecek yine müzik. Sahnenin başından itibaren Mavi Ve Eflatun yüzlerini birbirlerine dönmezler. Aynı sahnenin üzerinde sırtları birbirlerine dönük kendi dünyalarının maceralarını anlatmaktadırlar. Geçişlerde yapılan danslarda sırtları birbirine dönük olmaları mekan vurgusunu artıracaktır. Mavinin kulağındaki bir sestir Eflatun, Eflatunun peşinde olduğu bir damla ışığın adı da Mavi. Mavi: Dünya ötesinde dünyalar,           Seni çağırmaya başladığında,           Geceleri, sularda denizkızlarının saçlarının dalgaları oynaşırmış.           Yaşlı denizci, kendisinden yaşlı türküsünü söylerken,           Kara suların büyülü ışıklarının oyunlarını seyrederdik.           Çocukluğumuzun sarhoş yelkenleri yalpalanırdı,           O ışık denizinin her bir demetinde.           Yaşlı denizciler türkülerine devam eder ve biz           Düşlerimizi yüzdürürdük, yakamo

MAVİ VE EFLATUN

AYNA*3*: Zamanın hız kazandığı, karıştığı çağlar...:Mavi ve Eflatun Keşifler çağı sonrasında yeni buluşan kültürler, birbirleriyle etkileşen dünyaların dışındaki okyanuslar ötesi dünyaların buluşmasını konu alan bir öykü. Yüzyılların biriktirdiği acılar, savaşlar, hastalıklar, kıyımların ve bilginin önlenemez aktarımı ve gelişiminin çocuklarına seyr-ü seferlerin yolları bir bir açılacaktı. Bunlardan başka insanoğlunun ufuklarında şavkımaya başlayan çekici rüyaların cazibesi, umutları, düşleri güneşin doğduğu yöndeki limanlara doğru yolculuğunda cesaretlerinin yelkenlerini şişiriyordu. İşte bu zamanların ruhunu anlamaya çalışan bir öykü, Mavi ile Eflatunun öyküsü.                                    MAVİ VE EFLATUN Mavi:            Derinlerden uğul uğul gelen ses,             Adımı sayıklıyor.            Okyanusun ortasında,            Kulağımda alışılmadık bir çığlık.            Kızıla boyanmış bulutların arasından,            Kalbime üflenen soluk bi

Ateş Bey-2

               Biz sıyrıldık lanetlerin kara oyunlarından                Koca ay kadının davulunun gümbürtüsüyle.                Bir seher ile selim arasındaki zaman aktı bizim için.                Sabaha açılan kapılardan akşamın kapılarına doğru bir yolculuk,                Zamanımızın son ışıkları renklerini yitirmek üzere,                Biz göğe doğru son yolculuğumuzun eşiğinde                   Son şarkımızı söylemekteyiz.                Ağulu göz yaşlarının aktığı her bir nehirden payımıza düşeni yüklendik.                Gidiyoruz arınmaya ve sonsuzluğa doğru.                Kapımızı çalan acı dolu her haykırışta                Bu koca oğlun ve kızın göğe doğru bir yolculuğa çıkmışlardı.                Umut aramaya, hem tüm yitirilenler adına                Hem gelecek günlerin neşeli çocukları adına.                Umutlar indirdik gökyüzünden                     Ağlayan çocukların gözlerine.                Uslanmaz oğulların kıyamın ve